Yetkililer, gözaltına alınan şahısların yasa dışı yollarla üretim faaliyetleri yürüttüğünü savunsa da, bölge kamuoyunda bu operasyon, Ürdün’ün Gazze’ye yönelik direniş hareketlerine sırt çevirdiği ve İsrail’in güvenliğini önceleyen bir tutum sergilediği şeklinde yorumlandı.
Gazze’de binlerce sivilin İsrail bombardımanı altında can verdiği bir dönemde, Ürdün’ün İsrail’e karşı savunma kabiliyeti geliştirmeye çalışan kişileri hedef alması, Filistin halkına açık bir ihanet olarak değerlendiriliyor.
Bu adım, İsrail’in bölgedeki baskısını artırırken, Ürdün’ün fiilen Tel Aviv’in güvenlik politikalarına hizmet ettiği yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi. Gazze halkı kuşatma, açlık ve ölümle mücadele ederken Ürdün’ün bu tutumu, “kimden yana saf tutulduğu” sorusunu da yeniden gündeme taşıdı.