İşgalci İsrail ve Filistin'le ilgili çalışmalarıyla bilinen akademisyen Bresheeth-Zabner, Gazze'de yaşananlara ve uluslararası toplumun tutumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
Uluslararası Adalet Divanındaki (UAD) tedbir kararlarına rağmen katil İsrail'in Gazze'ye saldırılarını sürdürmesine şaşırmadığını dile getiren Bresheeth-Zabner, İsrail'in, uluslararası hukuka hiç saygısının olmadığını vurguladı.
Bresheeth-Zabner, "İsrail'in, gerçekleştirdiği soykırımı ve savaş suçlarını, Batı'nın desteklediğini biliyorlar. Yani bu sürpriz değil, (ABD) Başkan (Joe) Biden'ın gerekirse başka bir BM kararını veto edeceğini biliyorlar. Şu anda herhangi bir yaptırım tehlikesinin bulunmadığını ve dokunulmaz olduklarını bilerek güvendeler." değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası toplumun Gazze'deki İsrail saldırılarını durdurmak için "hiçbir şey" yapmadığının altını çizen Bresheeth-Zabner, İsrail aleyhine dava açan Güney Afrika ve bunu destekleyen ülkelerin dışındaki ülkelerin de hiçbir şey yapmadığını dile getirdi.
Bresheeth-Zabner, "Aslında şu anda uluslararası bir toplumun var olduğunu düşünmüyorum. Devletler genel olarak İsrail'in yürüttüğü uluslararası hukuk sisteminin bozulmasına karşı hareket etmiyorlar." ifadelerini kullandı.
"Bu, uluslararası hukukun çöküşüdür"
Normalde bir topluluğun davranış kurallarına uymayan bir üyesi olması durumunda ona karşı bazı yaptırımlar uygulandığını aktaran Bresheeth-Zabner, "ABD ve Batı yüzünden BM'nin harekete geçmesine izin verilmiyor. Görünüşe göre bu soykırım aslında uluslararası toplumu hiçbir şey yapmaya sevk etmiyor. Bu, önümüzdeki yıllarda hepimizin bedelini ödeyeceği uluslararası hukukun çöküşüdür." diye konuştu.
Bresheeth-Zabner, İsrail'in, Orta Doğu'da "İran, Yemen, Suriye, Lübnan ve belki başka ülkelerle de topyekun bir çatışmaya doğru ilerlemesinden" endişe ettiğine, kimsenin bu konuda bir şey yapmadığına işaret etti.
"Batı insanlığa karşı"
BMGK'deki daimi üyelerden üçünün İsrail'e karşı olan her şeyi veto etmekten çok mutlu olduğunu vurgulayan Bresheeth-Zabner, uluslararası toplum, Batı ve BM'de büyük bir gerileme olduğunu, bu gerilemenin Batı tarafından dayatıldığını belirtti.
Bresheeth-Zabner, "Görünen o ki dünyanın geri kalanı yeterince organize değil, BM'nin yapısını değiştirecek organizasyona, mekanizmaya sahip değil. BM'nin veto yetkisine sahip 5 üyeli bir Güvenlik Konseyi olmamalı. Bence bu açıkça demokratik değil, öte yandan tüm dünyanın bir şeyin yapılması için oy kullanması ve bir devletin onu veto edebilmesi de mantıklı değil. Bu tamamen delilik." görüşünü paylaştı.
BMGK'nin reform ihtiyacına dikkati çeken Bresheeth-Zabner, "Benim anladığım şu ki, şu anda olan şey Batı'nın diğerlerine karşıtlığı. Batı, insanlığa karşı. Batı, Güney'e ve diğer herkese karşı. Üzerimizde sahip oldukları güçten kurtulmamız gerekiyor." diye konuştu.
Bresheeth-Zabner, İngiltere'de yaşadığını, İngiltere'nin de veto eden, savaş suçlarında İsrail ve ABD'ye katılan bir başka üye olduğunu söyleyerek, "Bir de seçilmemiş bir başbakanımız var, seçilmiyor ve buna demokrasi deniyor. Burası demokratik değil. ABD demokratik değil, BM de demokratik değil." dedi.
"Gazze'deki durumla ilgili filmi tamamladım. İngiltere'de sinemada kimse bunu göstermeyecek"
Bresheeth-Zabner, "İsrail'in Gazze'ye saldırılarıyla ilgili bir film yapmayı hiç düşündünüz mü?" sorusuna "Bir arkadaşım olan yönetmenle Gazze'deki durumla ilgili bir filmi tamamladım. (Film) Antisiyonist olduğu için İngiltere'de hiç kimse bunu televizyonda göstermeyecek. Sinemada kimse bunu göstermeyecek." yanıtını verdi.
İngiltere'de gazeteler ile televizyon kanallarının, Filistinlilerin acılarını görmelerine izin vermediğini bunu ancak sosyal medyada takip ettiklerini anlatan Bresheeth-Zabner, "İsrail askerlerinin bunları yapmaktan ne kadar mutlu olduklarını paylaştıklarını görüyoruz. Bir tarafta korkunç bir suç, diğer tarafta ise bunu yapan suçlular var. Suçlu oldukları için tamamen mutlular ya da suçlu olduklarını düşünmüyorlar ama öyle oldukları açık." diye konuştu.
İnsanların Batı'nın eşi benzeri görülmemiş şekilde "soykırımı desteklediğini" gördüğünü kaydeden Bresheeth-Zabner, Batı'nın Gazze'de öldürülen ve açlıktan ölen insanlara destek olmadığını dile getirdi.
Bresheeth-Zabner, Batı'nın "soykırımı desteklediğine" dikkati çekerek, "Ukrayna'ya yaptıkları gibi saldırı altındayken onlara (Gazzelilere) hemen yardım göndermek yerine, diğer tarafa yardım gönderdiler." dedi.
Bresheeth-Zabner, Gazzelilerin artık hastanelerinin, kliniklerinin ve hiçbir şeylerinin olmadığını belirterek, "Onlar cehennemde yaşıyor ve cehennem İsrailliler tarafından yaratıldı ve ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Almanya, tüm AB ve Avustralya tarafından desteklendi. Bu aslında Batı'nın yaptığı ve İsrail'in uyguladığı bir soykırım. Bu daha önce hiç olmamıştı. Bu tamamen yasa dışı, tamamen ahlaka aykırı, mantıksız." değerlendirmesini yaptı.
Bresheeth-Zabner, sinemanın böyle bir duruma tepki vermesinin ise yıllar alacağını kaydetti.
"Gazze'de veya Batı Şeria'da hiçbir Filistinlinin hakkı yok"
İngiltere'de ana akım medyanın İsrail'in Gazze'ye saldırılarını görmezden gelmediğine ancak "İsrail propagandası olan hasbara örgütü gibi" hareket ettiğine dikkati çeken Bresheeth-Zabner, İsrail ordusu generalleri ve İsrailli politikacılarla röportaj yaptıklarına, Filistinli politikacılarla yeterince yapmadıklarına işaret etti.
Bresheeth-Zabner, İngiliz medyasının Hamas ile de konuşmadığının altını çizerek, "Hamas Gazze'nin hükümetidir. Bunu terör örgütü olarak sunuyorlar. Hamas temelde toplumsal bir harekettir. Bir kamu kuruluşudur. Üniversiteleri onlar yönetti, gıda sistemini onlar yönetti. Gazze'de polis dahil her şeyi onlar yönetiyor ve askeri kanadı da var." diye konuştu.
İsraillilerin Filistinlileri kabul etmeyi reddettiklerini, onların topraklarını çalmayı sürdürdüklerini ve yaşamasına izin vermediklerini vurgulayan Bresheeth-Zabner, "Gazze'de veya Batı Şeria'da hiçbir Filistinlinin hakkı yok ve hiçbir zaman da olmadı. Bu yüzden ihtiyacımız olan şeyin, bize ne düşüneceğimizi söylemeden orada neler olduğunu gösteren bilgilendirici bir televizyon kanalı olduğunu düşünüyorum." ifadelerine yer verdi.
"Benim gibi insanlar susturuluyor"
Bresheeth-Zabner, Gazze'de işgalci İsrail'i Filistinlilere karşı soykırım yürütmekle suçlayan akademisyenlerin görevden alınmasına ilişkin de şunları aktardı:
"Gazze'de olup bitenlerin insani olmadığını ve hiçbir şekilde desteklenmemesi gerektiğini söyledikleri için İsrail'de işlerinden kovulan çok sayıda profesör var. İngiltere'de üniversiteler çok sayıda profesörü kovdu ve ateşkes talebiyle savaşa karşı gösteri yapan, çoğu Filistinli ve Yahudi öğrencilerden oluşan öğrencilere karşı harekete geçti."
İngiltere'de fiilen herhangi bir soykırıma karşı hareket edildiğinde insanların "aşırılıkçı" olarak nitelendirildiğini kaydeden Bresheeth-Zabner, şöyle devam etti:
"Benim gibi insanlar susturuluyor. Kovulan, açığa alınan pek çok kişi var, eğer uzaklaştırılmadılarsa (bile) konuşmayı bırakmaları konusunda resmi olarak uyarıldılar. Avrupa'daki birçok üniversiteye bizzat konuşma yapmak üzere davet edildim. Ama size diyorlar ki soykırım hakkında konuşamazsınız, yerleşimci sömürgeciliği hakkında konuşamazsınız, apartheid hakkında konuşamazsınız."
"Türkiye, uluslararası toplumun değerli bir üyesi olduğunu defalarca kanıtladı"
Bresheeth-Zabner, Türkiye'nin Orta Doğu'da çok önemli bir ülke olduğuna değinerek, şunları kaydetti:
"Çok yakın bir gelecekte Amerikalıların asla yapmayacağı, İngilizlerin asla yapmayacağı, Fransızların asla yapmayacağı bir şekilde müzakere yapma konusunda Türkiye'ye bir rol düşeceğini umuyorum. Dolayısıyla Türkiye'nin harekete geçmesi ve Gazze halkını kurtarması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye, uluslararası toplumun değerli bir üyesi olduğunu defalarca kanıtladı. İngiltere, ABD ya da Batı'nın geri kalanı gibi değil."
Gazze'de insanların kendilerine destek verecek kişilere ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Türk hükümetine bu korkunç soykırımı durdurmak için elinden geleni yapması konusunda yalvarıyorum." dedi.