Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, Eygi'nin şehadetine ilişkin "insanlığa karşı suç işleme" başlığı altında "kasten öldürme" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Adalet Sarayı'nda "tanık" sıfatıyla ifade veren Avustralya vatandaşı Helen Maria O'Sullivan, değerlendirmede bulundu.
O'Sullivan, "Sadece Ayşenur değil, Batı Şeria'da ve Gazze'de İsrail askerleri ve yerleşimciler tarafından öldürülen tüm insanlar için adaletin sağlanması benim için önemli." diyerek, soruşturmanın adalet arayışı yolculuğundaki "ufak bir bölüm" olduğunu söyledi.
Ayşenur'un hatırı için çekinmeden açıkça konuşacağını belirten O'Sullivan, "Filistin'deyken 6 hafta boyunca sessizdim. İfademi verdim ama adımın gizli tutulmasını istedim. Şimdi Batı Şeria'nın dışındayım ve artık anonim kalmamaya kararlıyım. Açıkça konuşmaya kararlıyım. Savcıya konuşmak, Ayşenur'un İsrailli bir keskin nişancı tarafından öldürüldüğü 6 Eylül'de ne yaşandığı hakkında açıkça konuşabilmek için var olan fırsatlardan biriydi." ifadelerini kullandı.
O'Sullivan, gönüllü aktivistlerin Batı Şeria'da gördüklerini anlatma rolünü üstlendiğini ve savcıya bunun hakkında ifade verdiğini aktararak, orada okula giden çocukları "İsrailli yerleşimcilerin saldırılarından" koruduklarını ve zeytinliklerdeki Filistinlilerin yanında durduklarını kaydetti.
Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik saldırıları önlemek ve raporlamak için bulunduklarını dile getiren O'Sullivan, hakikati tüm dünyaya yansıtmaya çalıştıklarını vurguladı. O'Sullivan, uluslararası toplumun "çocukların ölümüne yeter" demesini sağlama niyetinde olduklarını anlattı.
Yakın vakitte Eygi'nin ailesiyle görüştüğünü ve onların çok üzgün olduğunu belirten Avustralyalı tanık, "Aynı Ayşenur'un babası gibi, birçok Filistinli anne ve baba çocuklarını kaybetti." dedi ve bu duruma isyan etti.
"İsrail'in yaptıkları affedilemez"
İşgalci İsrail ordusunun 29 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da 5 katlı binaya düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da olduğu 93 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan O'Sullivan, "Hangi dinden olduğunuz önemli değil. Dininizin olmaması da önemli değil; eğer çocuğunuz varsa, o zaman bu mesajın dünyaya duyurulmasının ne kadar önemli olduğunu bileceksiniz. İnsanların inançları bizi ilgilendirmiyor. Onların dini bizi ilgilendirmiyor. Bizim önemsediğimiz şey çocukların korunmasıdır." görüşünü paylaştı.
O'Sullivan, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da yaptıklarının "affedilemez" olduğunun altını çizerek, Batı Şeria'da bulunduğu süreçte, Filistinlilerin uğradığı saldırılara tanıklık ettiğini söyledi.
Avustralyalı O'Sullivan, "Bir İsrail askerini görünce tir tir titreyen 4 yaşında bir çocuğu kucağımda tuttum. Dünyanın anlaması gereken şey bu." diyerek, dünyanın "korkunç savaş suçlarına dur diyeceğine" inandığını kaydetti.
İsrailli yetkililerin Filistin'de ve Lübnan'da sivillere yönelik işlediği savaş suçları nedeniyle er ya da geç yargılanacağını düşünen O'Sullivan, "Tüm dünya gerçeği biliyor ve bunu inkar edemeyiz. Bir süre yargılanmaktan kaçabilirler fakat nihayetinde tarihin yanlış tarafında oldukları kayda geçirilecek." diye konuştu.
O'Sullivan, kardeşleriyle evde oyun oynarken İsrailli bir keskin nişancı tarafından öldürülen 13 yaşındaki Filistinli kız çocuğunu hatırlatarak, çocuğun Eygi ile benzer şekilde öldürüldüğüne dikkati çekti. O'Sullivan, Batı Şeria'da ve Gazze'de buna benzer birçok cinayetin yaşandığını ve bununla mücadele ettiğini belirterek, "Dünya, buna karşı sesini yükseltmek ve bu savaş suçlularına silah göndermeyi bırakmak zorundadır." dedi.
İşgalci İsrail askerlerinin aktivist Eygi'yi şehit etmesi
İşgalci İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'da barışçıl gösteri sırasında katılımcıların üzerine ateş açmış, Filistinlilere destek amacıyla gösteriye katılan ve ABD vatandaşlığı da bulunan Ayşenur Ezgi Eygi, başından vurularak ağır yaralanmıştı.
Filistinlilere ait bir hastaneye kaldırılan Eygi, 6 Eylül'de şehit olmuştu. Eygi'nin cenazesi, 14 Eylül'de Aydın'ın Didim ilçesinde toprağa verilmişti.
Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere destek veren Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü bir insan hakları aktivistiydi.