FKÖ Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde saldırılar gerçekleştiriyor; yerleşim bölgelerini soykırım amacıyla kuşatıyor ve patlayıcı varillerle bombalıyor." ifadelerine yer verdi.
İsrail'in saldırılarını "insan aklının hayal bile edemeyeceği ahlaki çöküş, işgalcilerin uluslararası insani hukuk ve insan hakları ilkelerini umursamadığı gerçeğini yansıtan davranışlar" olarak nitelendiren Fettuh, şunları kaydetti:
"Bütün bu suçlar, Batı'nın ve ABD'nin himaye ve desteğine sahip işgalci yapının zulmü, ilkelerini ve insani değerlerini inkar eden uluslararası sessizliğin istismarının açık delilidir."
Fettuh, "ABD yönetiminin Filistin halkının acılarını görmezden gelmesi, işgalciyle suç ortaklığı yapması, silah, para ve asker konusunda mutlak desteği, Gazze Şeridi'nde yaşanan soykırımın ve kitlesel katliamların temel nedenidir." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı
Cebaliya Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen işgalci İsrail ordusu, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.
Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.
İşgalci İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cebaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.
Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.
"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, GazzeŞeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.