Fransız hemşire Maarifi, İsrail'in saldırılarının bir yılı aşkın süredir devam ettiği Gazze Şeridi'ne ocak ayı sonunda gitti ve Gazze'nin Han Yunus kentindeki Avrupa Hastanesinde iki hafta görev yaptı.
Maarifi, Gazze'deki durumu ve sağlık çalışanlarının çalıştığı koşulları AA muhabirine değerlendirdi.
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde dehşet yaşandığını söyleyen Maarifi, İsrail'in, aralarında Kemal Advan Hastanesinin de olduğu 3 hastaneye yönelik "tahliye emri" verdiğini hatırlattı.
Maarifi, "Yaşananlar son derece dehşet verici çünkü bu (Kemal Advan) hastanenin müdürü, eğer hastaları ve sağlıkçıları buradan tahliye etmezse Şifa Hastanesiyle aynı sonu paylaşacağı konusunda tehdit edildi. Bombalanan Şifa Hastanesinde toplu mezarlar bulunduğunu hatırlatırım." diye konuştu.
Bölgedeki durumu "felaket" olarak nitelendiren Maarifi, İsrail saldırılarına maruz kalan Gazze'ye müdahale edilmesini istedi.
Maarifi, "Bu planın başarılı olmasını engellemek için her şey yapılmalı. Büyük İsrail planı başarılı olmamalı. Yeterince toprak işgal edildi, yeterince toprak gasbedildi. Apartheid sona ersin, işgal sona ersin. Yaşasın uluslararası hukuk." ifadelerini kullandı.
Bölgede, uluslararası hukukun uygulanmasını isteyen Maarifi, "Filistin'e ait olanlar kendisine iade edilsin." dedi.
"Gazze'de güvenli herhangi bir yer yok"
Maarifi, Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin güvenli alanlar olmadığını vurgulayarak "Gazze'de güvenli herhangi bir yer yok." değerlendirmesini yaptı.
Hastanelerin sadece belki bir gün önceden "tahliye emirlerini" alabildiğini ifade eden Maarifi, bu ay Nasır Hastanesinin avlusunun da bombalandığını hatırlattı.
Maarifi, bu hastanenin karşısında yaşayan bir meslektaşının kendisine, 10 saniyelik süre farkıyla bombardımana yakalanmayarak kurtulduğunu söylediğini aktardı.
Gazze Şeridi'nde imkansızlıklar yüzünden bazen insanların tedavi edilemediğini anlatan Maarifi, bu nedenle diyaliz hastalarının tedavi göremediğini kaydetti.
Fransız hemşire, bölgedeki saldırılarda kol veya bacak gibi uzuvlarını kaybeden hastaların yaşadığı sıkıntılara da dikkati çekerek "Kolu veya bacağı olmayan ve kopmuş uzuvları toprak içinde kalan çok sayıda hasta gösterebilirim size. Bu hastalar, saatlerce yağmurun altında, bu toprağın içinde kalıyorlar." diye konuştu.
Bu hastaların yaralarını temizleseler de Gazze'de çok fazla fizyolojik serum ve steril suyun olmadığını vurgulayan Maarifi, tıbbi malzemeler üzerinden tasarruf etmeye çalıştıklarını ve bölgede yeterli antibiyotik bulunmadığını kaydetti.
Maarifi, bu nedenle saldırılarda ölmeyen hastaların da enfeksiyon kaptıkları için hayatlarını kaybettiklerini belirterek "Bunlar, ölenler arasında sayılmıyor, bunu bilmek gerekiyor." ifadesini kullandı.
Fransa'da sağlık çalışanlarının bir kompresi bir defa kullandığını kaydeden Maarifi, Gazze'dekilerin ise bunların, tamamen kirlenene kadar her yüzeyini kullandıklarını anlattı.
"Toplu bir katliamın arifesindeyiz"
Maarifi, uluslararası kamuoyunun insanlık için ayağa kalkması çağrısında bulunarak "Dünyanın geleceği, insanlık söz konusu. Burada binlerce çocuğun, binlerce insanın geleceğinden söz ediyoruz. Bunlar geleceğin nesilleri, hesap vermemiz gerekecek. Bugün, toplu bir katliamın arifesindeyiz." dedi.
Dünyanın, insanlığa karşı işlenen bir suçla karşı karşıya olduğunu ifade eden Maarifi, Gazze'de "Canlı yayında gözlerimizin önünde bir soykırım yaşanıyor." değerlendirmesini yaptı.