İslam Dünyası

İsrail ablukası altındaki Gazzeliler, yakıt krizini plastik ve kağıtla aşmaya çalışıyor

İşgalci İsrail'in saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ne uyguladığı abluka nedeniyle Filistinliler yemeklerini, topladıkları plastiklerle ya da bir zamanlar öğrencilerin ilim tedris ettiği kitaplarla pişirmeye çalışıyor.

İşgalci İsrail'in 2 Mart'tan bu yana sınır kapılarını kapalı tuttuğu Gazze'deki yakıt sıkıntısı devam ediyor. Filistinliler, yakıt krizine karşı, çöplerden topladıkları plastiklerle ya da kitaplardan kopardıkları yapraklarla çözüm üretmeye çalışıyor.

Çocuklar da okula gidecekleri yerde ailelerine destek olmak amacıyla yerleşim alanlarına yakın yerlerde biriken çöp yığınlarından plastik, karton, kumaş, kitap gibi yakacak malzemeler topluyor.

Kitaplar, yakacağa dönüştü

Kuzeydeki Gazze kentinde bulunan İslam Üniversitesi'ne sığınan Filistinlilerden Ummu İbrahim el-Attar, fırında yakacak olarak kullandıkları kitaplara işaret ederek, bunları yakmaktan ötürü duyduğu üzüntüyü şöyle dile getirdi:

"İlim dünyadaki en güzel şey ama çocuklarımız 2 senedir eğitim görmüyor. Üniversiteler harap oldu, içinde artık öğrenciler değil bizler oturuyoruz. Bugün, ilim kaynağı olan bu kitap ve kağıtlarla aydınlanacak ve ekmek ve yemeklerimizi pişireceğiz. Bu hayat bize daha neler gösterecek bilmiyorum. Kim derdi ki bir gün gelecek ve biz bu kitapları yakacak olarak kullanacağız ve fırına atacağız."

Ummu İbrahim, akrabalarından birinin su doldururken bir diğerinin de sebze satarken öldürüldüğünü ve geride öksüz çocuklar bıraktıklarını da paylaştı.

Plastiklerle pişirilen yemekler zehir saçıyor

Üniversitenin konferans salonunun olduğu ve saldırılar sonucu duvarlar hariç her şeyin yandığı alanda da başka bir grup yemek ve ekmek pişiriyor.

Odun olmadığı için yiyeceklerini plastik yakarak pişirdiklerini anlatan Reca Selim, "Plastiklerden çıkan duman ve is, pişirdiğimiz yemeklere, ekmeğe, kaynattığımız suya ve kaplara yapışıyor ve biz de bunları yiyoruz." diyerek plastiğin zararlı olduğunu ancak buna mecbur olduklarını söyledi.

Beyt Hanun sakinlerinden olan ve en az 10 defa göç etmek zorunda kaldığını dile getiren Nesrin el-Kefarne ise "Yaşam için gerekli olan temel ihtiyaç maddelerinden hiçbirine sahip değiliz. Su, gaz, yiyecek yok. Ama yemek içmek, giyinmek, barınmak bizim de hakkımız. Sokakta yaşıyoruz. İnsan gibi yaşayacak yerimiz yok." diye konuştu.