Kudüs Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, "İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, işgal altındaki Kudüs'te faaliyet gösteren Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılması emrini verdi." ifadesi kullanıldı.
"Atılan bu düşmanca adımın, İsrail'in işgal altındaki Kudüs'te Filistin varlığını zayıflatmaya yönelik sistematik politikasının bir parçası olduğu" belirtilen açıklamada, vakfın Filistin yönetimiyle bağlantılı olduğu ve onun lehine çalıştığı yönündeki iddialar yalanlandı.
Açıklamada, "Kudüs Fonu ve Vakfı'nın hizmetleri yalnızca sosyal, insani ve hayır amaçlı çalışmalarla sınırlıdır ve hiçbir siyasi bağlantısı yoktur. Söz konusu karar, Filistinlilerin Kudüs'te hayatta kalma ve direniş mücadelesinin temel yapı taşını oluşturan bu kurumlara yönelik açık bir savaştır." ifadesine yer verildi.
Filistin Dışişlerinden karara tepki
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Kudüs Fonu ve Vakfı'nın kapatılması kararına tepki gösterildi.
Açıklamada, Filistinlilerin işgalcilerin eliyle kutsal şehirden göç etmeye zorlandığı belirtilerek, Filistinlilerin hayatına birtakım kısıtlamalar getiren bu kararın Filistin halkına yönelik işlenen soykırım, yerinden etme, kıtlık ve ilhak suçlarının bir başka yüzünü temsil ettiği kaydedildi.
İşgalci İsrail'in Kudüs'te insani faaliyetler ve sosyal çalışmalar yürüten dernekleri hedef aldığına işaret edilen açıklamada, kararın Kudüs'ün Yahudileştirilmesi için işlenen suçların da bir uzantısı niteliğinde olduğu ifade edildi.
Kudüs'ün geleceğini düşünen bir grup girişimci tarafından 2014'te kurulan Kudüs Fonu ve Vakfı, bir STK olarak kutsal kentin sorunlarına çözüm arayışları üzerine çalışmalar yürütüyor.
Vakıf, Kudüs'teki Filistinlilerin direnişini desteklemeyi ve güçlendirmeyi, Filistin kimliğini korumayı ve ayrıca çeşitli sektörlerde kalkınmanın sağlanmasını hedefliyor.