"Filistin İçin Teknoloji" adlı platformun kurucularından olan yazılım mühendisi Paul Biggar'ın yayınladığı raporlar sonrası "Meta İsrail'e yardım ediyor" iddiaları gündemin üst sıralarında yer almaya devam ediyor.
ADEO Cyber Security şirketinde siber güvenlik uzmanı Ersin Çahmutoğlu AA muhabirine, WhatsApp’ın İsrail’e veri sağlamasının her açıdan mümkün olduğunu söyledi.
Olayla ilgili kanıtın olmadığını ama Filistinlilere dair bilgilerin İsrail istihbaratına verildiğine inanıldığını belirten Çahmutoğlu, "Hamas üyesi olan veya olduğuna şüphelenilen kişilerin yer aldığı tamamen insani amaçlarla kurulan WhatsApp grubundaki diğer herkes de hedef oluyor. Bunu yapay zeka destekli katliam makinesi Lavender yapıyor. WhatsApp bu gruplardaki kişilerin tüm bilgilerini İsrail askeri istihbaratına veriyor. Bu veriler Lavender’in girdilerinden biri haline geliyor ve masum insanlar da bombaların hedefi oluyor. İddialar bu yönde." diye konuştu.
"Üst düzey başka İsrailliler de Meta’da çalışıyor"
Çahmutoğlu, bu iddiaların doğruluk payının olduğunu belirterek, "Çünkü uluslararası hukuk ve şirketin yasal yükümlülükleri yasaklasa da WhatsApp elinde tuttuğu verileri bir devletin istihbarat servisine verebilir. Aksini söylemek zor. İsrail de bu devletlerden biri. Ayrıca, İsrail’in WhatsApp’ın bağlı olduğu şirket olan Meta’da gücü var. Bilgi Güvenliği Direktörü olan Guy Rosen eski İsrail istihbarat mensubu. Onun dışında üst düzey başka İsrailliler de Meta’da çalışıyor. Dolayısıyla bu bilgiler doğrultusunda iddiaları değerlendirmek gerekir." diye konuştu.
WhatsApp'ın konuyla ilgili bazı basın kuruluşlarına demeç verdiğini ve bu iddiaları tümüyle yalanladığını vurgulayan Çahmutoğlu, "Kullanıcıların verilerini hiç kimseyle paylaşmadıklarını ve gizliliğe önem verdiklerini belirttiler. Bu açıklama pek ikna edici olmadı. Pek çok uzman iddiaların doğru olduğuna inanıyor." dedi.
Çahmutoğlu, Meta’nın İsrail ile irtibatının kuvvetli olduğuna dikkati çekerek, "Guy Rosen en önemli kişilerden biri. Onun dışında Meta yöneticilerinden Amy Palmer ve Adam Mossari gibi İsrail asıllı kişiler de var. Bu isimlerin Tel Aviv ile sürekli iletişimde olduğu ve onlardan gelen talepleri uyguladığı öne sürülüyor. Meta doğrudan İsrail ile yakın çalışmasa bile bu üst düzey isimler şirketin politikalarını bu yönde etkiliyorlardır." ifadelerini kullandı.
"Meta, İsrail'den gelen taleplerin yüzde 94'ünü uyguladı"
Meta’nın Filistin meselesindeki tutumuna vurgu yapan Çahmutoğlu, şirketin İsrail’den gelen on binlerce talebin yüzde 94’ünü uyguladığını söyledi.
Çahmutoğlu, "Bu talepler nedir diye baktığımızda şunu görüyoruz; Özellikle, Meta’nın alt şirketleri olan Instagram ve Facebook, İsrail aleyhine veya Gazzeli siviller lehine olan içerikleri ve paylaşımları sansürlemiş. Bazen de bu paylaşımları yapan hesapları askıya almış. Bu tutum her şeyi özetliyor aslında. Meta’nın tarafsız olmadığı ve hatta tam aksine İsrail zulmünün destekçisi olduğu sonucu çıkıyor. Bu konuda kamuoyu baskısı önemli. Dünyada kullanıcılar bu tür sosyal medya platformlarına baskı yapıyor ancak Meta gibileri geri adım atmıyorlar. Ellerindeki güç sayesinde ne millet ne devlet tanıyorlar." dedi.
