İsrail'in Kızıldeniz'deki Eilat limanında deniz trafiği neredeyse tamamen durduğu bildirildi. Vessel Finder adlı deniz trafiği izleme sitesine göre, son 24 saat içinde limana hiçbir gemi gelmediği ve önümüzdeki 30 gün boyunca da herhangi bir geminin gelmesinin beklenmediği kaydedildi. 

Bu gelişme, 7 Ekim'deki saldırların ardından ve İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri harekatının sonrasında İsrail gemilerinin sigorta primlerinde yaşanan ani artışın ardından geldi. O zamandan bu yana, Yemenli Husi grubu Kızıldeniz üzerinden İsrail'e giden gemileri hedef alıyor. 

Yemen Husi yönetiminin sözcüsü Yahya Saree, "Yemen Deniz Kuvvetlerinin, özgür Yemen halkımızın çağrılarına yanıt olarak MV Strinda'ya karşı önemli bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini" açıkladı. Saree, ayrıca, İsrail gemilerine yönelik önlemlerin, "Gazze Şeridi'nde yaşanan yıkım, öldürme ve kuşatma altında ezilen Filistin halkına destek amacıyla" devam edeceğini belirtti. 

BM: Lübnan'dan yaklaşık 560 bin kişi Suriye'ye geçti BM: Lübnan'dan yaklaşık 560 bin kişi Suriye'ye geçti

İran destekli Yemen Husi hareketi, ABD ve İsrail üzerindeki baskıyı artırmak için stratejik bir değişikliğe giderek, özellikle Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı gemilere yönelik deniz operasyonlarına odaklandı. Husilerin bu stratejik hamlesi, Bab el-Mandeb Boğazı'nı hedef alarak, İsrail'in ticaret ve güvenliğini ciddi şekilde etkilemeyi amaçlıyor. Bu boğaz, Aden Körfezi ile Kızıldeniz'i birbirine bağlayan ve büyük miktarda mal ve petrol taşımacılığının yapıldığı önemli bir deniz yoludur.  Husiler, doğrudan İsrail'e karşı füze ve insansız hava araçları saldırıları gerçekleştirmiş olsa da bu saldırıların çoğu ya İsrail savunma sistemleri tarafından engellendi ya da hedeflerini ıskaladı. Ancak, son zamanlarda Husiler, daha savunmasız ve daha kolay hedef alınabilen deniz hedeflerine odaklanmaya başladı. 

Bu durum, uluslararası ticaret ve deniz güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturmakta ve dünya çapında birçok ülkenin denizcilik rotalarını ve ekiplerini etkilemektedir​​​​.