Başkent Londra'daki Dışişleri Bakanlığı binası önüne gelen toplanan göstericiler, kol kola girerek bina girişini kapattı.
Ellerinde Filistin bayraklarının yanı sıra "İsrail'i silahlandırmaya son ver" yazılı tişörtler giyen göstericiler, "David Lammy ellerinde kan var", "Soykırımı durdurun" ve "Silah satışını durdurun" sloganları attı.
Polisin yoğun güvenlik önlemleri altında eylemini sürdüren grup, İngiliz hükümetinden İsrail'e silah satışlarını durdurarak Gazze'deki soykırıma ortak olmaması çağrısında bulundu.
Bir diğer Filistin destekçisi grup da, İş ve Ticaret Bakanlığı önünde toplanarak İngiltere'nin İsrail'e silah satışını protesto etti.
Protestonun ardından Dışişleri Bakanlığı önünden toplu yürüyüşe geçen göstericiler ile polis arasında arbede yaşandı.
Göstericilerin etrafını sararak müdahalede bulunan polis memurları, en az 2 göstericiyi gözaltına aldı.
"İngiliz hükümeti uluslararası hukuka aykırı davranıyor"
Dışişleri Bakanlığı önündeki gösteriye katılan ve soy ismini vermek istemeyen protestoculardan Micha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik 1 yılı aşkın süredir devam eden saldırılarında 44 binden fazla Filistinlinin öldürülmesine duydukları öfke nedeniyle toplandıklarını anlattı.
Micha, "İngiliz hükümetinin uluslararası hukuka aykırı davrandığını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün İş ve Ticaret Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığının girişlerini kapatıyoruz ve esasen artık yeter diyoruz. Artık her zamanki gibi devam edemeyiz. Tam silah ambargosu talep ediyoruz." ifadelerini kulandı.
"Yahudiler adına soykırım yapılmasına öfke duyan atalarımın kanını taşıyorum"
İş ve Ticaret Bakanlığı önündeki protestoya katılan aktivistlerden Yahudi kökenli Dan Glass, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ben bir Yahudiyim ve bu soykırımın Yahudiler adına yapılmasına ve Gazze'de her 10 saniyede bir çocuğun öldürülmesine öfke duyan atalarımın kanını taşıyorum." dedi.
Glass, taleplerinin soykırımın sürmesine katkı sağlayan gemilere ve uçaklara yüklenen her bir silahın durdurulması olduğunu belirterek, "Bir Yahudi ve Holokost'tan kurtulanların torunu olarak, 'Bir daha asla' ifadesine çok değer veriyorum." diye konuştu.
350 silah satış izin lisansından yalnızca 30'u askıya alınmıştı
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, 2 Eylül'de yaptığı açıklamada, İsrail'e silah satışına yönelik verilen 350 lisansın yaklaşık 30'unu askıya alacaklarını bildirmişti. Ancak kısmi silah ambargosuna, İsrail'in elindeki F-35 savaş jetlerinin İngiltere menşeli bileşenleri dahil edilmemişti. Bu bileşenlerin İsrail'in Gazze'yi bombalamak için kullandığı jetlerin yüzde 15'ini oluşturduğu ve İngilizlerin İsrail ordusu için sağladığı en önemli ekipmanları içerdiği tahmin ediliyor.
İngiltere Savunma Bakanı John Healey de bu kararın İsrail'in güvenliği üzerinde "önemli etkisi olmayacağını" açıklayarak, İsrail'in genel güvenliğinin tehlikeye atılmayacağına dair güvence vermişti.
Uluslararası insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, İngiltere'nin İsrail'e kısmi silah ambargosu kararının "yetersiz" ve "geç alınmış" olduğu eleştirisinde bulunarak, silah tedarikinin tamamen durdurulmasını istiyor.